5 Nisan 2014 Cumartesi
BÜLENT ORTAÇGİL ve MÜZİKAL GELİŞİMİ
Yabancı dilde eğitim veren bir okulda okuyan Ortaçgil müzik öğretmeninden
klasik müzik dinlemeyi hatta sevmeyi öğrenmiş, popular müziğin doğduğu bu
yıllarda arkadaşlarıyla birlikte gitar çalmaya başlamıştı. Gitar çalmayı bilen
kişileri taklit ederek gitar çalmayı öğrenen Ortaçgil Simon & Garfunkel ve Bob Dylan plakları dinleyerek müzik
zevkinin temellerini atmıştı. Ortaçgil’e göre müziğin popülerleştiği ve müzik teknolojisinin yaygınlaştığı bu
dönemler onun için şanslı bir çağdı. Bu
dönem The Beatles dinleyerek onlardan çağın popular müziğini öğrendi. Donovan’ın
kendine has arpejleri, The Beatles ‘ın 50’li yıllardan kalma Beat geleneğini
belli bir noktaya getirmesi, Bob Dylan’ın folklorik müzikal anlayışı ve bunun
gibi bir çok sanatsal bakış, onun müziğinde önemli yerlere sahipti. Yaptığı müziğin kitlelere
ulaşamayacağını ve bu müzikle yaşamını sürdüremeyeceğini düşünerek müzik ve para
kazanma ilişkisi içine girmemeye karar veren Ortaçgil iyi okullarda okumanın
getirdiği avantajla kimya mühendisi oldu. Uzun çalışma saatleri ona şarkı
aracılığıyla söylemek istediklerini söylemesine imkan vermiyordu. 30’lu yaşların sonuna doğru
şarkı yazmadan yaşamak istemediği kararına vardı ve bu amaçtan hiç ödün
vermeden müzik sektörüne tekrar döndü. Genç ve üretken çağında istediklerini
yapamamanın pişmanlığı olsa da, elinde birikmiş epey şarkı olmuştu. Kent
insanının dertlerini anlatan ve kentleşmenin yaygınlaştığı dönemden gelen
Ortaçgil kent ozanı diye anılsa da o bu tür tanımlamalara hiç bir zaman onay
vermedi. Son yıllarda klasik müzik ile
ilgilenmeye başladı. John Williams’ın
Bach süitleri onda önemli bir yer edindi; hatta bazen klasik gitarı eline alarak
bazı kısımlarını çıkarmaya çalıştı. Enstrümantel caz müziğine ilgi gösterdi ve Esbjörn Svensson dinlemeye başladı. Son olarak da ciddi hayranı olduğu grup Beady Belle’dir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder